Az Işıkta Yaşayabilen Bakımı Kolay İç Mekan Bitkileri

Posted on KategoriBotanik Atölye

Bu yazıda yeterli gün ışığı almayan ortamlarda bitkilerle dolu vahayı nasıl yaratacağınızı öğrenebilirsiniz. Düşük ışığın gerçekten ne anlama geldiğini, bu koşullarda da yaşayan ev bitkilerinin bakımını ve düşük ışığa toleranslı en iyi seçimlerimizi bu yazıda bulacaksınız.

Yaşam alanınız ya da çalışma ortamınız doğal ışıktan yoksun mu? Bir zemin kat dairesi veya ofis odası için bir bitki arıyorsanız, sizin için seçtiğimiz düşük ışık toleranslı bitkileri edinebilirsiniz.

Az ışığa dayanıklı bitki nedir?


Bir ev bitkisini “az ışığa dayanıklı” olarak tanımlamak, onun düşük ışık koşullarına toleranslı olduğunu gösterir. Böyle bir bitki, doğal ışık kaynağından uzakta bir köşede veya bir pencereden uzağa yerleştirildiğinde de büyüyebilir. Bitkinin az ışığa dayanabilir olması onun illaki az ışıkta yaşaması gerektiği anlamına gelmez; ancak yeterli doğal ışın olmadığı yerlerde de yaşamaya devam edeceği ve hatta büyüyebileceği anlamına geliyor.

Az ışık koşullarında da yaşayabilen botanikler için gölge bitkileri de denir. denir. Genel olarak konuşursak, gölge bitkileri, doğal ışık kaynağı olan güneşin ulaşmadığı gölge alanlarda da büyür ve gelişir.

İç mekanlarda ortama giren ışık zaten dış ortamdaki ışıktan belirgin derecede düşüktü. Dış ortamda bitkiler her yönden gelen ışığa maruz kalırken, bir odanın içindeki bitkiler pencerelerin konumuna göre bir veya iki yönden ışık alır. Üstelik güneş ışığının girdiği pencereler, ışığı dağıtır ve yansıtır, ışık yoğunluğunu daha da azaltır. Bu nedenle, en yaygın ev bitkileri, iç mekanlarda direkt gün ışığı almayan parlak ya da az ışık alan bitkilerden tercih edilir. – Burada bir uyarımız var. Direkt pencere önüne bitkilerinizi yerleştirirken dikkatli olmalısınız. Dışarıdan daha az yoğun olmasına rağmen, güneş ışınları iç mekanlarda doğrudan pencerenin önüne yerleştirilirse bazı bitkileri yakmaya yetecek kadar güçlü olabilir. –

Bir bitkiyi düşük ışık için uygun yapan nedir?


Bitkiler kendiler için gerekli besini üretmek için ışığa ihtiyaç duyarlar; besinlerini fotosentez adı verilen bir süreçle üretirler ve ışık bu süreçte en önemli rolü oynar. Bu yüzden çoğu bitkinin daha fazla ışık arıyor olması şaşırtıcı değil. Ama daha fazlasını alamadıklarında ne olur?

Sorunun cevabı adaptasyon. Bazı bitkiler kökleriyle bazıları da yapraklarıyla ortamdaki ışıktan ve topraktaki besinden en iyi şekilde faydalanmak için adapte olmuşlardır. Örneğin Monstera -deve tabanı bitkisinin güneş ışığını en iyi şekilde yakalamak için yaprakları deliklidir. Böylece güneş ışığının alt dallardaki yapraklara da ulaşması sağlanırken yaprak ağırlığı azalır ve enerji verimliliği sağlar.

Az ışıkğa uygun bitkilere nasıl bakmalıyız?


Az ışıkta yaşayan bir bitkinin bakımı, bitki çeşidine bağlı olacaktır ancak akılda tutulması gereken birkaç önemli nokta vardır:

  1. Az ışığa dayanan bir bitkiyi fazla sulamamaya dikkat edin. Bitkiniz ne kadar fazla güneş ışığı alırsa, zamanla o kadar çok susar. Artan ışık nedeniyle artan su ihtiyacı birkaç nedenden dolayıdır, ancak en büyük sebep, bitkilerin terleme adı verilen bir işlem sırasında suyu kullanması ve terleme hızının bitkinin aldığı güneş ışığı miktarına bağlı olması ve bununla birlikte artmasıdır.

Düşük ışığa toleranslı bitkinizi sularken, her zaman saksı karışımının kuru olduğundan emin olun. Kuru değilse, tekrar sulamadan önce kurumasını bekleyin. Bitkiniz daha düşük ışıkta olduğundan, daha parlak ışıkta başka bir bitkiniz kadar sık ​​sulanmasının gerekmeyebileceğini unutmayın. Unutmayın, su eklemek, çıkarmaktan daha kolaydır!

  1. Düşük ışığa toleranslı bitki tamamen ışıksız ortamda yaşar anlamına gelmez ve ışık yoğunluğu mevsimlere göre değişebilir. Düşük ışıkta yaşayan bitkinizin, dolaylı olarak ışığa ihtiyacı vardır. Bu nedenle bulunduğu ortama uzak bir pencereden de olsa ışık gelmesi gereklidir.

Mekanınızın aldığı doğal ışık durağan değildir, mevsimlere göre değişir. Belki kış aylarında, düşük ışığa toleranslı bitkiniz, kısa günlerin sağladığı az ışığı yakalamak için pencereye daha yakınken daha mutlu olur; Yaz aylarında, aynı bitkinin, yoğun yaz güneşinden uzağa taşınması gerekebilir.

Az ışıkta yaşayan bitkiler hangileri?

Paşa kılıcı -latince adıyla Sansevieria-, her acemi bitki ebeveyninin ihtiyaç duyduğu az bakım gerektiren ev bitkisidir. Sadece NASA’nın Temiz Hava Çalışmasında en üst sıralarda yer almakla kalmıyor, aynı zamanda düşük ışığı tolere eden bitkilerin başında geliyor. Bitkilerle ilgilenme konusunda yeniyseniz veya sulamayı unutuyorsanız bu bitkiyi evinizin neredeyse her yerine koyabilirsiniz.

Düşük ışık toleranslı bir başka bitki olan Zeze bitkisi, sadece gölgede değil aynı zamanda kuraklıkta da hayatta kalabilir. Bitkiye yakından baktığınızda toprak yüzeyinin hemen altında büyük, patates benzeri şekiller göreceksiniz. Kuraklığın yaygın olduğu kurak ortamlarda gelişen Zeze bitkisi, su depolayan rizomlar geliştirmiştir. Bu nedenle fazla sulamadan ziyade seyrek zamanlarda ama düzenli verilen az su yeterli olacaktır.

Pothos bitkisi hakkında ne kadar güzel şey söylesek az. Mutfaktan banyolara, ofislerden, alış veriş merkezlerine kadar hemen hemen her yerde görmenizin bir nedeni var. Pothos sarmaşıkları her türlü iç mekan ortamını tolere edecektir. Her türlü ışık koşullarına adapte olabilen bu şahane bitki bırakın ortamınızı sarıp sarmalasın.

Eğrelti otları, ev bitkileri olarak bakımı zor oldukları düşünülebilir, ancak düzenli sulamayı ihmal etmediğiniz sürece aslında en kolay bitkilerdir. Az ışık alan ortamlarınızda gür ve egzotik yeşil yapraklarıyla değişik bir hava kattığı gibi, havayı temizliyor olmaları da bonus bir özellik. Ayrıca tüylü dostlarınız için toksik olmadıklarını söyleyebiliriz.

Bakımı kolay bitkiler seti!

Eğer bitki bakımı konusunda yeniyseniz ve hemen bol bol bitkilere en kolay şekilde sahip olmak istiyorsanız bu set tam size göre. Hem bakımı kolay bitkilerin dördüne birden %50’ye varan indirimle sahip olun hem de ortamınız canlansın. Kargo ücreti ödemeden tek bir siparişle tüm bu bitkileri tek bir sette adresinize gönderiyoruz.

Bu yazıyı beğendiyseniz ve devamı gelsin istiyorsanız sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilir veya haber bültenimize üye olabilirsiniz.

Kış geliyor: Havalar soğuduğunda bitkilere dikkat!

Posted on KategoriBotanik Atölye

Bitkilerde kış bakımı nasıl olmalı? En hasarsız şekilde kışı nasıl atlatırız? Ev botanikleri için hayat kurtaran bilgileri en kısa yoldan paylaşalım.

Daha fazla gün ışığı!

Kışın güneşi nadiren görüyormuşuz gibi geliyorsa, bunun nedeni çok sevgili güneşin daha erken saatlerde batması, ve genellikle gökyüzünün bulutlarla kaplı olmasıdır. Bu süre zarfında evdeki bitkilerinizin yeterince, yani alabildiği kadar ışık aldığından emin olun. Gözleriniz sizi yanıltmasın! Evlerimizin yeterince aydınlık olduğunu düşünürüz ancak eğer bir ışıkölçeriniz varsa aksini söyleyecektir. Bunun için onları mümkün olduğu kadar güneş ışığına, yani pencere kenarına yaklaştırın. Perdeler zaten yetersiz olan ışığı biraz daha filtreliyor. Bu nedenle mümkün olduğu kadar perdeleri aralayın, kalın-kasvetli perde ve panjurlardan bitkilerinizin sağlığı ve kendi öz motivasyonunuz için uzak durun 🙂 Bitkileriniz ışık kaynağına, pencereye doğru eğiliyorsa, düzleşmelerine yardımcı olmak için birkaç günde bir onları yavaş yavaş döndürün. Bu karanlık günlerde, bitkilerinizin gelişimine yardımcı olması için geniş spektrumlu led aydınlatma lambaları da edinebilirsiniz.

Aman cereyana dikkat edin!

Aşırı sıcaklık dalgası veya soğuk hava akımı, stabil koşullara alışkın olan iç mekan bitkilerinin strese girmesine neden olabilir. Bitkilerinizi açık pencerelerden ve dış kapılardan, ayrıca ısıtma ünitelerinden ve ortamı hızla kurutan radyatörlerden uzak tutun. Keman yapraklı kauçuk gibi bazı bitkiler soğuğa diğerlerinden daha duyarlıdır. Unutmayın, siz üşüme ürperme hissediyorsanız, muhtemelen bitkiniz öyle hissediyordur.

Bebekler için uyku vakti: sulama için bir uyarı

Kışın biraz daha uykulu hissediyor musunuz? Bitkiler de öyle hissediyor tıpkı bizim gibi. Daha kısa geçen günler ve daha az güneşten tüm canlıların biyolojik ritmi etkilenir. Tropik bitkiler ekimden şubat ayına kadar uyku durumuna geçerkler. Bitkiler fotosentez yapmak ve gelişimlerini sürdürmek için aldıkları ışık miktarına göre su aldıkları için, kış ayları, bitkilerinizi ne kadar suladığınızı değiştirecektir. Islanmış toprak çürümeye yol açabileceğinden sulamayı azaltın ve toprağı mümkünse daha kuru tutun. İki sulama arasında daha uzun süre bekleyin ya da su miktarını azaltın.

Tozlardan kurtulun

Kış aylarında kapalı pencereler iç mekanlardaki toz ve partikül miktarını artırır. Toz ve kir birikmesi, yapraklara nüfuz eden ışık miktarını azaltır; günlerin ne kadar kısa olduğu düşünüldüğünde, yaprakların mümkün olduğunca fazla ışık almasının önemi artıyor. Yaprakların iki haftada bir nazikçe tozunu alın. Aşırı toz birikmişse, bir veya iki damla limon suyu veya doğal sabunu suya karıştırarak yumuşak bir bezle yaprakları silebilirsiniz.

Gübre ya da takviye besinlerden uzak durun

Bitkiniz kışın, yavaşlayan bir metabolizma gibi, her şeyi ağırdan almaya başlar ve bir ek besinden yararlanamaz. Bu nedenle gübre ya da bitki besinini rafa kaldırın. Bitkinize bir mola zamanı tanıyın. Eğer kış aylarında da aktif olarak büyüyen bitkileriniz varsa veya bitki yetiştirme lambaları kullanıyorsanız yarı yarıya seyrelterek gübre uygulamaya devam edebilirsiniz.

Kış tatiline çıkıyorsanız veya ofise ayda bir uğruyorsanız?

Kış tatiline çıkıyorsunuz ve bitkileri emanet edebileceğiniz bir arkadaşınız yok; ya da çalıştığınız yere arada bir uğruyorsanız – ki pandemi döneminde gayet mümkün-, bitkilerinizi düzenli sulama imkanınız olmayabilir. Bu durumda onları ışık kaynağından biraz uzaklaştırın – tamamen değil. Geçici ışık eksikliği bitkinizin daha az su kullanmasına neden olur; böylece susuzluktan kurumanın önüne geçmiş olursunuz.

Yaprak kaybı doğaldır: Gelin bunu kabullenelim :.)

Bitkiler, ışık eksikliğini ve dolayısıyla bünyeleri için gerekli besin eksikliğini telafi etmek için kışın yapraklarını dökerler. Sokakta yürürken çınar yapraklarının çıtırtısı romantik gelebilir ama biz botanikseverler için alarmlar çalmaya başlar 🙂 Hemen endişelenmeyin, eğer bitkinize anormal bir müdahalede bulunmadığınız halde yaprakları döküyorsa bu sadece mevsim değişikliğine uyum sağladığı içindir. Bitkiniz yazın orantısız büyüdüyse ve biraz bakımsız duruyorsa, daha fazla yaprak kaybını önlemek için birkaç yaprak kesmekten yani budamaktan çekinmeyin. Ölü ya da bitkinize yük olan dalları kesere bitkinize daha dolgun ve sağlıklı bir görünüm kazandırabilirsiniz.

Yeşil Ev Topluluğuna hoş geldiniz.

Yeşil Ev’den bitki, botanik ve aksesuarları alışverişi yapmak, botanik yolculuğunuzun her adımında desteklendiğiniz anlamına gelir. Aklınıza takılan her konuda bizlere yazabilirsiniz . Sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın.

Hem sizin hem bitkilerinizin mutluluğu için bakım rutinleri :)

Posted on KategoriBotanik Atölye

İşte hem sizi hem bitkilerinizi mutlu edecek bir yazı 🙂 Başlamadan önce kahveniz, çayınızı alın; varsa bir dilim de kek ayırın kendinize.

Mutlu bitkiler kendilerine en uygun bakıma ihtiyaç duyar. Ancak bitkilere bakmak, zaten gündelik hayatta bitmek bilmeyen yapılacaklar listenizde başka bir angaryaya dönüşmemeli. Bunun yerine, gündelik işlerinizden, yoğun mesailerden artan zamanınız hem bitkileriniz hem de ruhunuz için özel ve adanmış bir an için bir şans olarak düşünün.

Birçok bitki kitabı ev bitkileri nasıl düzgün bir şekilde bakılacağını anlatıyor, biz de zaman zaman instagram canlı yayınlarında ve soru cevap etkinliklerinde teknik ve tecrübi bilgiler veriyor. Bu nedenle, bilgileri bu yazıda tekrarlamak yerine, burada birkaç basit fikri, bazı sağduyulu tavsiyeleri ve temel bilgileri ve ayrıca bitki bakım rutininize mutluluk katacak bir ritüeli vurgulayacağız.

1 . Sabahları bitki bakım ritüeli

Güne bitkilerinizin eşliğinde sakin bir an ile başlayın. Kendinize bir kahve ya da çay alın; bitkilerinizle birlikte sakin huzurlu bir kahvaltı yapın. Fırsatlar, değişiklikler ve güzel haberlerle dolu yeni bir günü yavaşça karşılayın, çünkü hayat sürekli bir akış halindedir. Bitkilerinizdeki değişiklikleri gözlemleyin ve hayatınızdaki değişiklikleri kucaklayın. Bu, bitkileriniz için de faydalı olacaktır, çünkü onlar sizin onların yanında hissettirdiğiniz varlığınızın enerjisiyle mutlu olacaklardır.

2 . Haftalık mola verme ritüeli

Bitki bakımınıza haftalık olarak belirli bir zaman aralığı ayırın. Bu, sahip olduğunuz bitki sayısına bağlı olarak sadece on dakika hatta bir saat bile olabilir. Bitki bakımını kendiniz için de mola olarak benimseyin. En sevdiğiniz müziği çalın veya meditasyon yapmak için biraz zaman ayırın, hatta bitki bakımından önce veya sonra birkaç yoga pozu yapın. Kendinizi daha iyi ve canlanmış hissetmenize yardımcı olacak bir şey seçin. Göreceksiniz – bitki bakımı haftanın en sevdiğiniz anı olacak!

3. Pazar gecesi havuz partisi veriyoruz!

Pazar gecesi mi yoksa başka bir gece mi olduğu size kalmış. Ancak fikir şu: Bitkileriniz için ayda bir ya da kendi belirlediğiniz bir pazar gecesi bir havuz partisi etkinliği düzenleyin! Eh, tam anlamıyla havuz partisi değil yine de onları duşun altına sokmak da denebilir buna 🙂 Kendinize ferahlatıcı bir içecek alın. Kolayca taşınabilen tüm bitkilerinizi banyoya götürün ve onlara hafif bir duş aldırın, tıpkı yağmur ormanlarındaki gibi! Bu, bitkileriniz için gerçek bir ödül olacak! Sadece yapraklarını nemlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda tek seferde toz ve kir katmanlarından kurtulacaklar. Havuz partisini beğeninize göre tasarlayın – bir disko topu, renkli lambalar veya eğlenceli bir müzik çalabilirsiniz arka fonda – partinin ölçüsü tamamen size kalmış 🙂

Ficus Lyrata bakımı (Keman Yapraklı Kauçuk) nasıl olmalı?

Posted on KategoriBotanik Atölye

Keman yapraklı kauçuklar yerlerini, iklimlerini ve sahiplerini sevdiklerinde incir şeklinde meyveler verebiliyor olduğunu duymuş muydunuz?

ficus with lush green leaves in pot at home

Ficus lyrata, batı Afrika’nın tropikal ovalarına  özgü, yaprak dökmeyen bir tropikal ağaç türüdür. İncir ailesine ait olan bu bitki, yapraklarının kemanların boyut ve şekline benzemesi nedeniyle Keman Yapraklı Ficus İnciri olarak da  bilinir. Çevre koşullarına son derece duyarlıdır ve çoğu incir gibi soğuğa karşı hassastırlar. Ficus Lyrata, bakımı belirli kuralları gerektiren ama görkemli görünümüyle harikulade bir ev bitkisidir. Karakterli bitkilerdir ve herhangi bir sıkıntıda yapraklarını dökme belirtisi gösterirler.

Genel Bakım

Güneş ışığı
Parlak dolaylı ışıkta gelişir. Birkaç saat tam güneşten faydalanabilir.

Sulama 
Her 1-2 haftada bir sulayın, sulamalar arasında toprağın kurumasını sağlayın. Daha parlak ışıkta -havaların sıcak geçtiği aylarda- daha sık ve düşük ışıkta -sonbahar ve kış aylarında- daha az sulamayı tercih edin.

Nem
Normal oda nemi iyidir, ancak daha ortamdaki nem yoğunluğunun artması hoşuna gidecektir. Nem çok düşükse yapraklar kıvrılabilir.

Sıcaklık
18°C-30°C arası sıcaklıkta ideal gelişir. Oda sıcaklığının 15°C altına düşmesine izin vermeyiniz.

Boy

Ficus Lyrata ideal koşullarda 10 metre yüksekliğe kadar uzayabilir. Ev koşullarında gelişimi daha yavaş olacaktır. Websitemizde 1 metre ile 2 metre uzunlukları arasında ficus lyrata bitkisi bulabilirsiniz.

Ficus Liyara Sipariş vermek için tıklayınız.

Yaygın Sorunlar
Keman yapraklı ficus istikrarlı bir ortamda bulunmayı sever; pencere kenarında ya da aydınlık bir köşede bulunmayı sever, yerinin sık değiştirilmesinden hiç hoşlanmaz. Klimalardan, ısıtıcılardan ve hava akımı olan yerlerden, cereyanlardan uzak tutun.

BELİRTİ: Sarı yapraklar, ıslak toprak.

NEDEN: Aşırı Sulama

BELİRTİ: Çıtır, kıvrık yapraklar

NEDEN: Susuz bitki, az sulama veya düşük nem

Ficus lyrata bakımıyla ilgili sorularınız için @yesilevbotanik instagram hesabımızdan bizlere yazabilir veya websitemizde belirtilen telefona WhatsApp uygulaması üzerinden yazabilirsiniz.

 

Monstera Bakımı Nasıl Olmalı? Devetabanı hakkında her şey…

Posted on KategoriBotanik Atölye

Monstera şüphesiz en çok aranılan, son dönemin en popüler salon bitkisi. Peki monstera bakımı nasıl olmalı? Bol delikli monstera sahibi olmak için neler yapmalı? Hızlı büyümesi için monstera bitkisine hangi bakımları uygulayalım? Cevabı bu yazımızda…

Monstera, Orta Amerika’ya özgü, yaprak dökmeyen tropik bir sarmaşık türüdür.. Doğal delikli yaprakları nedeniyle İsviçre Peyniri (Swiss Cheese) bitkisi olarak da adlandırılmıştır. Monstera’nın yaprak delikleri her yeni yaprakta ve bitki büyükçe ve yaşlandıkça artar, teorik olarak bu süreçte en yüksekteki yaprakların kütlesi azalırken güneş ışınlarının alt yapraklara doğru süzülmesi kolaylaştığı düşünülmektedir.

Monstera siparişi vermek için tıklayın

Monstera Bakımı
Monstera Türleri

Monstera Türleri

Ev bitkileri olarak genel olarak iki farklı Monstera türü yetiştirilmektedir – Monstera deliciosa ve Monstera adansonii. Monstera adansonii, M. deliciosa’dan daha uzun, sivrilen yapraklara ve tamamen kapalı yaprak deliklerine sahip olmasıyla ayırt edilir. Monstera deliciosa yaprak delikleri sonunda kenarlara doğru büyür ve olgunlaştıkça açılır.

Monstera bitkisi nadiren çiçek açar veya yenilebilir meyve üretirler. Monsteralar, birçok aroid gibi, Orta Amerika’nın yerli halkları tarafından çok daha uzun bir süredir bilinmesine rağmen, 20. yüzyılın başlarında botanik dünyasına resmen tanındı. 70’ler ve 80’lerde yeniden evlerimizde sıkça görmeye başladık. 2000’li yıllardan itibaren botanik ve yeşil dünyaya verilen değerin artmasıyla beraber şimdilerde Monstera evlerimizin baş köşesinde yer almasını en çok istediğimiz bitkilerin başında gelmeye başladı.

Bakım Talimatları

Güneş ışığı: Parlak ila orta dolaylı ışıkta gelişir. Yoğun, doğrudan güneş ışığı için uygun değildir, ancak buna dayanacak şekilde bitki alıştırılabilir.

Sulama: Her 1-2 haftada bir sulayın, sulamalar arasında toprağın kurumasını sağlayın. Daha parlak ışıkta daha sık ve düşük ışıkta daha az sulamayı bekleyin. Profesyonel ipucu: Monsteralar, filtrelenmiş sudan veya kullanmadan önce gece boyunca dışarıda bırakılan sudan yararlanabilir. Direkt olarak dinlendirmeden çeşme suyu, içeriğindeki yüksek klor nedeniyle kullanılmamalıdır.

Nem: Normal oda nemi yeterlidir, ancak mümkünse bol nemli koşulları tercih eder. İç mekandaki nem seviyesini artırmak için buhar / nemlendirme makinesi tercih edebilir veya yapraklara arada bir temiz içme suyuyla fısfıslama yapabilirsiniz. Saksı altına yerleştirebileceğiniz çakıl taşıyla dolu bir kap su da işe yarayabilir.

Sıcaklık: Çoğu ev bitkisi, (18°C-30°C) aralığındaki sıcaklıkları tercih eder. (15°C) altına düşmesine izin vermemek en iyisidir.

Toprak: İyi drene olan (geçirgen) bir toprak karışımı kullanın. Gerektiğinde toprak havalandırmasını artırmak için perlit veya lav kayaları gibi malzemeleri karıştırın. Websitemizde Monstera için en ideal toprak karışımı çeşitlerine ulaşmak tıklayın.

Yaygın Sorunlar:
Monstera bakımı kolay bir bitkidir ve haşerelere karşı dayanıklıdır. Neem yağı (tespih ağacı) yağı gibi doğal bir pestisitin haftalık spreyleri ve bitkinin düzenli olarak nemli bir bezle silinmesi ile haşereleri ortaya çıkar çıkmaz tedavi edebilirsiniz.

BELİRTİ: Yaprakların kenarları kahverengi ve çıtır oluyor
NEDEN: Bitki yetersiz sulanmış olabilir veya topraktaki tuzlanma oranı artmış olabilir.

BELİRTİ: Bitkide solma, toprakta sıkılık ve kuruluk
NEDEN: Sulama azlığı veya köklerin saksıya sığmıyor olmasından kaynaklanıyor olabilir. Saksı ve toprak değişimi önerilir.

BELİRTİ: Sararmış yapraklar veya siyah saplar, ıslak saksı karışımı
NEDEN: Aşırı sulanmış olabilir.

EK NOT: Monstera bakımıyla ilgili olarak Instagram hesabımızda canlı bir yayın gerçekleştirdik. Burada Monstera bitkisine nasıl daha iyi bakabiliriz, ipuçları ve bakım önerilerini konuştuk. Video kaydın izlemek için tıklayın.

Monstera ile ilgili bakım sorularınızı ve ihtiyaçlarınızı WhatsApp veya Instagram mesajlarıyla bizlere sorabilirsiniz. Yeşil Ev Botanik ekibi olarak sizlere destek vermekten mutluluk duyarız.

Calathea -Dua Çiçeği-Bakımı

Posted on KategoriBotanik Atölye

Rengarenk türleri ve son yıllarda artan çeşitleriyle Calathea en dekoratif, en beğenilen bitkilerden. Peki bakımı kolay mı? Çoğu Calathea çeşidine nasıl bakılacağını bu yazıda kısaca öğrenelim.

Calathea , desenli yaprakların benzersiz yaprak hareketleri ile bilinen otsu çok yıllık bitkilerin bir cinsidir. Ayrıca evcil hayvan dostu olarak kabul edilir , bu da bitkilere meraklı evcil hayvan dostları için harika bir tercih olmalarının nedenidir. 

Brezilya’nın tropik ormanlarından kopup gelen bu güzellik dünyanın pek çok yerinde yapraklarının “sirkadiyen saat”e göre hareketleri nedeniyle dua çiçeği olarak da biliniyor. Sirkadiyen ritim, bitki, hayvanların ve genel olarak tüm canlıların günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak gündüz ve geceleri ışığın hareketlerine göre uyum sağlamasıdır. Dua çiçeği de gündüzleri yapraklarını dua eden eller şeklinde açarken akşam kapanma yolu seçer. Bir dua bitkisini gün. boyu kameraya alıp hızlandırdığınızda ahenkle dansedişini göreceksiniz 🙂 Gelelim hızlıca bakım talimatlarına…

Güneş Işığı

Direkt güneş almayan güçlü veya orta aydınlık mekanlarda bakıma uygundur. Az düşük ışıkta da yaşamını sürdürür.

Sulama

Özellikle yaz aylarında haftada bir iki kere sulamak gerekebilir, iki sulama arasında saksıdaki toprağın yarısına kadar kurumuş olmasını bekleyin. Kısaca toprağın tamamen kurumasını beklemeyin, kupkuru bir toprak olmasını istemeyiz; öte yandan toprağı tamamen ıslak ve nemli bir dua çiçeğinin sulamasını biraz ertelemeliyiz. Biz yeşil ev botanik olarak bulunduğumuz Marmara bölgesinde (İstanbul, Kocaeli) iç mekanda bu bitkiyi haftalık olarak, temiz, arıtılmış içme suyu ile sulamayı tavsiye ediyoruz. Sulama sıklığı bulunduğunuz bölgeye, iklime, evinizin güneşe dönük cephesine, yalıtım koşullarına göre, hatta saksı tipine göre (toprak veya plastik saksı) kısacası evinizin atmosferine ve koşullarına göre değişir. Bu nedenle yaz ve kış dönemleride, bitkilerinizin ihtiyacına uygun bir sulama düzenini kendiniz belirlemeniz önemlidir.

Nem

Calathea bitkisi yüksek nem ister. İç mekanda nem seviyesini artırmak için, bitkilerinizin yapraklarına temiz suyu fısfıslayabilir veya bütçenize uygun bir nem cihazı edinebilirsiniz.

Sıcaklık

Botanik bitkiler, ani ısı değişimlerinden kolay etkilenebilir. Dua bitkisi ise genel olarak 18-30 santigrat dereceler arasında mutlu mesut yaşamını sürdürür. 15 derecenin altında bir sıcaklık bitkinin keyfini kaçıracaktır. Yaz aylarında klimalı ortamlar da bitkilerin hem kurumasına, hem de soğuk şok yaşamasına neden olabiliyor. Bitkiniz için mümkün olabildiğince yaz-kış stabil bir atmosfer sağlayın.

Toprak

Toprak seçimine özen gösterin. Drejanı iyi sağlayan kaliteli bir toprak seçimi Calathea bitkisi için vazgeçilmezdir. Bu linke tıklayarak bitkiniz için özenle hazırladığımız bol vitaminli minareli toprak karışımından edinebilirsiniz.

Sıkça karşılaşılan Sorunlar

Belirti: Yapraklar solma, kıvrılma, toprakta aşırı kuruluk.

Neden: Susuzluk. Öneri: Sulama sıklığını artırın.

Belirti: Yapraklarda sararma veya gövde kararma

Neden: Aşırı sulama. Öneri: Sulamayı azaltın.

Belirti: Yapraklarda leke oluşumu.

Neden: Toprakta klor, kireç gibi zararlı minerallerin birikmesi. Öneri: Temiz, arıtılmış su kullanın.